Son yıllarda Türkiye'nin savunma sanayisinde gerçekleştirdiği yerli ve milli atılımlar dikkat çekici bir hızla artmıştır. Bu atılımların başında, uzun menzilli balistik füze sistemleri geliştirme çalışmaları yer almaktadır. Bu kapsamda geliştirilen Tayfun Balistik Füze Sistemi, Türkiye'nin menzil ve caydırıcılık kapasitesini ciddi şekilde artırma potansiyeli taşımaktadır. Özellikle 2024'ten itibaren adını sıkça duyduğumuz Tayfun Blok-4 versiyonu, bu sistemin en gelişmiş varyantıdır.

Tayfun, ROKETSAN tarafından geliştirilen, Türkiye'nin ilk kısa-orta menzilli balistik füze (SRBM/MRBM) sistemidir. 2022 yılında yapılan ilk atış testlerinden itibaren sistem kademeli olarak geliştirilmiş, farklı bloklar (versiyonlar) halinde üretime alınmıştır.

 

Blok-1: Yaklaşık 300-400 km menzile sahip, ilk nesil versiyon.

Blok-2: Arttırılmış menzil ve daha gelişmiş seyrüsefer sistemleri.

Blok-3: Güdüm kabiliyetlerinde iyileştirme ve mobil platformlarla entegrasyon.

Blok-4: En gelişmiş varyant, 1000 km'ye varan menzil ve daha yüksek isabet oranı.

Özellik Değer

Sınıfı  Yüksek hassasiyetli balistik füze (SRBM/MRBM)

Üretici ROKETSAN

Menzil  900 – 1000 km (Blok-4)

Maksimum Hız    Mach 5+ (hipersonik)

Savaş Başlığı   Konvansiyonel (yüksek infilaklı), parça tesirli, zırh delici opsiyonlar

Başlık Ağırlığı ~470 – 600 kg

İtki Sistemi    Katı yakıtlı roket motoru

Güdüm   INS (atalet), GPS/GLONASS destekli, gelişmiş terminal güdüm

Platform    Mobil lançer (8x8 taşıyıcı araçlar üzerinden)

CEP (Hedef Sapma)   < 10 metre (Blok-4, terminal güdüm ile)

Tayfun füzesi ilk kez 18 Ekim 2022’de Rize-Artvin Havalimanı’ndan ateşlendi. Bu testte füze, Karadeniz üzerinde 561 km mesafedeki hedefini başarıyla vurdu. Ardından Blok-2 ve Blok-3 testleriyle sistemin menzili ve hassasiyeti geliştirildi.

Blok-4 için test atışları 2024 sonunda başlatıldı ve 2025 başında ilk kez 1000 km’ye yakın menzilde başarılı vuruşlar gerçekleştirildi. Bu gelişme, Türkiye’nin artık orta menzilli balistik füze (MRBM) kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor.

4.1 Coğrafi Etki Alanı

1000 km menzil, Türkiye’den ateşlenen bir Tayfun Blok-4 füzesinin aşağıdaki bölgeleri kapsamasını sağlar:

Yunanistan’ın tamamı

Doğu Akdeniz’deki tüm deniz kuvvetleri

İsrail, Kıbrıs

Irak, Suriye, İran’ın büyük kısmı

Karadeniz’in kuzeyindeki bazı bölgeler (Ukrayna, Rusya kıyıları)

Ermenistan ve Gürcistan

Bu, Tayfun Blok-4’ü sadece bir savunma silahı olmaktan çıkarıp caydırıcılık odaklı stratejik bir silah haline getirir.

Türkiye, NATO üyesi olmakla birlikte kendi savunma sanayisini bağımsız hale getirmek istemektedir. Tayfun Blok-4 bu kapsamda, Batı'dan gelen bazı ambargolar ve kısıtlamalara karşı milli caydırıcılık doktrini oluşturmanın en önemli adımıdır.

Tayfun füzeleri, mobil füze taşıyıcıları (TEL) üzerine entegre edilmiştir. Bu da hem kolay gizleme hem de farklı coğrafyalardan hızlı konuşlanma imkanı sağlar.

Katı yakıtlı motorlar sayesinde fırlatma hazırlığı dakikalar içinde tamamlanabilir.

Blok-4, kara hedeflerinin yanı sıra büyük askeri üsler, limanlar, radar tesisleri, hava üsleri gibi stratejik hedefleri vurmak için optimize edilmiştir.

ROKETSAN ve TUBİTAK SAGE’nin çalışmaları sadece Blok-4 ile sınırlı değildir. Blok-5 ve ötesi için olası geliştirmeler:

Re-entry Maneuver (Yeniden Girişte Manevra Yeteneği): Düşman hava savunma sistemlerini aşmak için füzenin atmosfere yeniden giriş sırasında manevra yapabilmesi.

Aviyonik Gelişmeler: AI destekli rota düzeltme ve hedef seçimi.

Nükleer başlık taşıma kapasitesine altyapı hazırlığı (politik kararlara bağlı olarak).

Tayfun Blok-4, Türkiye'nin savunma sanayisinde ulaştığı teknolojik düzeyi ve stratejik vizyonunu yansıtan çok önemli bir projedir. Gerek menzil gerekse isabet oranı açısından bölgesel güç dengelerini etkileme kapasitesine sahiptir. Türkiye'nin bu alandaki ilerlemeleri, dışa bağımlılığı azaltmanın ötesinde, bağımsız askeri caydırıcılık ilkesinin temellerini oluşturmaktadır.